Ey oğul!
Ne mutlu sana ve bana ki Allah (cc) senin ve benim başımıza iman tacını koydu. Bizi Receb’e ve Şaban’a ve sonra da mah-ı Ramazan’a ulaştırdı. Ve bize oruç tutma zevkini ve kuvvetini verdi. Ve bizi bir ay boyunca Ramazan-ı mağfiret zişanda bütün günahlarımızdan arındırmak için oruç ırmağında yıkanmamızı bize lütfetti.
Ramazan ayında ibadetini arttır. Resul-u Ekrem Efendimiz (SAV) her Ramazan ayı, Cebrail (as) ile karşılıklı mukabele yaparlardı. Sen de Kur’an-ı Aziz üzerine çalış. Şayet ben okuma bilmiyorum dersen, fırsat bu fırsattır. Hemen okumayı öğrenmeye başla. Öğrenmek yetmez, güzel okumayı öğren. Güzel okumak yetmez, çok güzel okumayı öğren. Ve Allah’ın insana lütfettiği o muhteşem ses ile o öğrendiğin Kur’an-ı Aziz’i oku, ki gönülleri fethedesin.
Ey oğul!
Yalnız Ramazan ayı boyunca bazı tehlikeler de mevcuttur. Ramazan-ı Şerif’de iblis bağlanır. İblis ise 12 ay kendine bağlı yaşayan iki ayaklı iblisleri meydana salar. Bunların hilelerine, verdikleri desiselere kanma. Sen bütün duygu ve düşüncelerinle sahib-i şeriat Resul-u Ekrem Efendimiz (SAV)’e bütün kuvvetinle sarıl. Bu ay Kur’an-ı Mübin’in Cebrail (as) tarafından indirildiği aydır. Ey oğul, dikkat et! İndirilen bu Kur’an’da, indirilen bu ay da, Allah katından indiren Cebrail (as) da Resul-u Ekrem Efendimiz (SAV) içindir. Sen de Resul-u Ekrem Efendimiz (SAV) için yaratıldın. Yaratılmışların içerisinde O’ndan daha ulvi, O’ndan daha yüce hiç bir şey bilme. Lütfen içinde Allah’ın sana seslenişini duyma gayreti içerisinde ol. Bak Ramazan ayı bitecek. Bayram sabahı her Ramazan-ı mağfiret zişanın bitiminde olduğu gibi yine seslenecek. Duy o sesi ki sana denilecektir: “Ey kulum, Ramazan ayına yetiştin. Ramazan ayı’nın oruç ırmağında her gün yıkandın. Biz de senin bütün günahlarını affettik. Sana nurdan libas giydirdik. Şimdi, mescidden çık. Gördüğün mü’min kardeşlerinle, müslüman kardeşlerinle sarıl, bayramlaş, “Affa uğradık, affa uğradık” diye sevin”.
Ey oğul! Ramazan ayını ve ıyd-ı fıtrını şimdiden kutlar, gözlerinden öperim. Hep mutlu ol.
(Ey oğul!)
Bundan evvelki yazımızda savm-ı salatdan bahsetmiştik. Bu konuya ileriki yazılarda devam edeceğiz)