“Tuzağa düşmeyeceğiz”
Milliyetçi Hareket Partisi Balıkesir Milletvekili aday adayı Ömer Neşet Saatçi, Türk Ocakları hakkında açıklamalarda bulundu. Türk Ocaklarının kuruluşunu ve amaçlarını anlatan Ömer Neşet Saatçi, Türk Milleti’nin birbirine kenetlenerek, hain ve düşmanların kurdukları tuzaklara düşmeyeceğine değindi ve şu açıklamalarda bulundu: Türk Ocakları; Kasım 1908 de İstanbul’da kuruldu ve tüzüğü yayınlandı. Esas faaliyetleri 1912 den sonra etkili şekilde sürmüştür. Cumhuriyet döneminde Türkiye’de Milli Devlet’in kurulmasına katkıda bulunmuş daha sonra Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle C.H.P. ile birleştirilmiştir. Genel merkezi Ankara’dadır, amblemi cepheden görülen “BOZKURT” başıdır. Amacı; II.Meşrutiyet sonrasında Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan azınlıkların Osmanlı Devleti’nden ayrılmak için kurdukları Milliyetçi Derneklere karşı; Türk diye anılan bütün kavimlerin geçmişte ve günümüzdeki eserlerini, çalışmalarını durumlarını ve yaşadıkları çevrelerini öğrenmeye ve öğretmeye çalışmak, yani Türk diye anılan kavimlerin eski eserlerini, tarihlerini, dillerini, etnografyalarını, etnolojilerini, şimdiki sosyal ve medeni durumlarını, Türk ülkelerinin eski ve yeni coğrafyalarını araştırıp ortaya çıkararak bütün Dünya’ya yaymak ve dilimizin açık, sade ve güzel bir ilim dili olabilecek şekilde gelişip medeniyete elverişli bir dereceye gelmesine çalışmaktı. Kısaca gayesi, Türk diye anılan kavimlerin ekonomik, sosyal, kültürel seviyelerini politikaya girmeden yükseltmekti. Kurucuları; Yusuf AKÇURA, Veled ÇELEBİ, Necip ASIM, Bursa’lı Tahir, Ahmet Mithat, Mehmet Akif, Agop BOYACIYAN, Köse Rauf FUAT, Ahmet FERİT ve Rıza TEVFİK tir. Daha sonra Mehmet Emin YURDAKUL, Gaspralı İsmail, Ağaoğlu Ahmet, Hüseyin CAHİT, Fuat KÖPRÜLÜ, Hüseyinzâde Ali, Dr. Fuat SABİT ve İsmail HAKKI katılmıştır. Türk Kültürü üzerinde çalışan yabancılarda üye olabileceği için Gordlevskiy, Martin HARTMANN, Dr. Karacson’da üye olmuşlardır. Türk Ocağı Derneği bu amacına gazete, dergi, kitap ve konferanslarla halka açık dersler ile ulaşmaya çalışmıştır. Türk Milleti Kurtuluş Savaşında birbiriyle kenetlenerek düşmanı yurdumuzdan kovmuştu. Türk Ocaklarının bu zaferden sonra çok sayıda şubelerinin açılmasının en büyük sebebi; Mustafa Kemal Paşa’nın Türk Ocakları’na sahip çıkma tutum ve davranışıdır. Mustafa Kemal Paşa, Meşrutiyet döneminden Milliyetçi, Halkçı, Medeniyetçi fikirlerini savunan Türk aydınlarını ve gençlerini çatısı altında toplayan mütareke döneminde Milli uyanışı sağlamada büyük yararlılıkları görülen Türk Ocakları’nı maddi ve manevi yönden destekleyerek, Ocaklar vasıtasıyla; “Çağdaş Türkiye” Ülküsünü halk arasında yayılmasını amaçlamıştır. Yurt gezilerinde Türk Ocaklarını ziyaret etmiş, maddi yardımlarda bulunmuştur. Bursa Türk Ocağı’nın açılışını bizzat gerçekleştirmiştir. Türk Milleti’nin içinde bulunduğu şu karanlık günlerden aydınlığa çıkmasında Türk Ocakları’nın amaçları, ülküleri, çalışmaları yine bizim düsturumuz olmalıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN çeşitli Türk Ocakları’nda yaptığı konuşmalar bize yol göstermelidir. İnşallah Yine birbirimize kenetlenerek hain ve düşmanların kurdukları tuzaklara düşmeyeceğiz.
Uşak Türk Ocağı’nda; “Milli Türk’ler her şeyden ziyade hars-i millilerde çok kuvvetlidirler. Bu kuvvet sayesindedir. Asırların vurduğu darbeler karşısında mevcudiyetini müdafaaya muvaffak olmuştur”
Konya Türk Ocağı’nda; “bilirsiniz ki; Milliyet nazariyesini, Milliyet mefkûresini çözüp dağıtmaya çalışan nazariyelerin dünya üzerinde tatbik kabiliyeti bulunamamıştır. Çünkü tarih, hadiseler ve müşahedeler, insanlar ve milliyetler arasında hep milliyetin hâkim olduğunu göstermiştir. Milliyet prensibi aleyhindeki büyük ölçüde fiili tecrübelere rağmen yine milliyet duygusunun öldürülemediği ve yine kuvvetle yaşandığı görülmektedir.”
Türkiye’nin son 35 yılına damgasını vuran milli, İslami, antiemperyalist düşünce sahibi gençlik teşkilatı olan Ülkü Ocakları, Türk Ocakları’nın devamıdır. Ülkemizin kurtuluşunda, yüksek Türk kültürünün korunmasında ve yüceltilmesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşamasında Ülkücü Türk Gençliği her zaman ön saflarda olacaktır. Sözlerime Bilge Kağan’ın “Türk Milleti; Titre ve kendine Dön” sözüyle son veriyorum.
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene”